Üsküp doğumlu olan Yahya Kemal Beyatlı 2 Aralık 1884 tarihinde dünyaya geldi. Gerçek adı Ahmet Agâh olan Yahya Kemal Beyatlı yirminci yüzyıl Türk şiirine damgasını vurmayı başarmış olan kişilerden birisidir. Tam bir Üsküp aşığı olan Yahya Kemal Beyatlı çocukluk dönemini burada geçirmiştir. Kendisinin kaleme almış olduğu eserlerde çocukluğunun geçtiği bu yerler ile alakalı izlere rastlamak mümkündür. Lise ve temel eğitimini Üsküp’te alan Yahya Kemal Beyatlı bu eğitimine ek olarak farsça ve Arapça dillerinde de çeşitli dersler almıştır. Daha sonraki dönemlerde İstanbul iline gelen ünlü şair lise eğitimine vefa lisesinde devam etmiştir.
Paris’e gidip burada eğitim alan Yahya Kemal Beyatlı jön Türkler akımından etkilenmiş olan bir kişidir. Paris’te eğitim aldıktan sonra siyasal bilgiler fakültesinde eğitim alan Yahya Kemal Beyatlı jön Türklerle iletişime geçerek ilgili dönemde ön plana çıkmış olan kişilerle tanışmış ve ahbaplık kurmuştur. Ünlü şairin yaklaşık olarak 9 yıl civarında Paris’te yaşam sürdüğü, 1912 senesinde İstanbul’a geldiği biliniyor. İstanbul’a geldikten sonra darüşşafaka bünyesinde edebiyat ve tarih öğretmenliği yapan ünlü şair dönemin önemli eğitim kurumlarından olan darülfünunda da çok sayıda derse girmiştir. Kendi ismini yaymak istemediğinden dolayı bu dönemde Süleyman Sadi takma adıyla çeşitli gazetelerde makalelerde yazdığı biliniyor.
Ziya Gökalp tarafından çıkarılan yeni mecmua adlı yayında çeşitli yayınlar yapmış olan Yahya Kemal Beyatlı ayrıca arkadaşlarıyla birlikte bir araya gelerek dergah adlı dönemin popüler dergilerinden birisini kurmuştur. Kendisinin bir süre şiirlerini ve kaleme almış olduğu makaleleri burada yayınladığı biliniyor. Daha sonrasında hakimiyeti milliye gazetesinde görev alan ünlü şair siyasete atılmış ve çeşitli illerde milletvekilliği görevini üstlenmiştir. Tüm yaşamı boyunca çok sayıda eseri kaleme almış olan Yahya Kemal Beyatlı 1958 tarihine gelindiğinde hayata gözlerini yummuştur.
Yahya Kemal Beyatlı yurt dışında eğitim almış olduğu dönemlerde yabancı şairlerin kaleme almış olduğu eserleri sürekli olarak okuyordu. O yüzden kendisinin bu yabancı eserlerden etkilendiği düşünülse de ünlü şair kesinlikle Arapça ve farsça kelimeleri kullanmayı bırakmamıştır. Tabii ki de batı kültüründen etkilenme söz konusudur ancak bunu Türk kültürü ile özdeşleştirerek çeşitli eserler vermiştir. Kendi gök kubbemiz, eski şiirin rüzgârlarıyla, bitmemiş şiirler en çok bilinen şiirleri arasında bulunmaktadır. Kendisinin ayrıca günümüze kadar ulaşmış olan çok sayıda makalesi de bulunmaktadır. Kendisi yaşam sürmüş olduğu dönemde edebiyata derinlemesine bir şekilde etki ettiğinden dolayı günümüzde de sevilerek okunmaya ve araştırılmaya devam etmektedir.
