Vecihi Hürkuş Kimdir?

Havacılık dünyasının önemli isimlerinden birisi olsa da Vecihi Hürkuş bizlere unutturulduğu için Vecihi Hürkuş kimdir sorusuyla karşılaşınca maalesef birçoğumuzun verecek cevabı olmuyor. Vecihi Hürkuş Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden birisidir. Kendisi pilot olmakla birlikte mühendislik mesleğini layıkıyla icra etmiş bir kişidir. Vecihi Hürkuş yapmış olduğu uçak tasarımlarıyla Türk havacılık tarihine adını altın harflerle yazdırmayı başarmış bir kişidir.

Ünlü mühendis Vecihi Hürkuş, 1896 senesinde İstanbul ilinde dünyaya geldi. Babası Gümrük Müfettişi Ali Feham Beydir. Annesi Zeliha Niyir Hanımefendidir. Vecihi Hürkuş çok küçük yaşlardayken babasını kaybettiğinden dolayı ömrü boyunca baba özlemi ile yaşamıştır. Annesi tüm yaşamı boyunca yanında olmuş ve kendisine sıcak bir aile özlemini aratmamıştır. Vecihi Hürkuş 3 kardeşten ortancasıdır. İlkokul eğitimini Bebek alan Vecihi Hürkuş, daha sonra Füyuzati Osmaniye Rüştiyesinde ve Üsküdar Paşakapısı İdadisinde eğitim hayatına devam etmiştir. Çok küçük yaşlardan beri sanata ilgisi olduğu için bu alanda da kendisini geliştirmek isteyen Vecihi Hürkuş Tophane Sanat Okuluna giderek burada da eğitim almıştır.

1912 senesinde yaşanan balkan harbinde milliyetlik duygusu kabaran Vecihi Hürkuş gönüllü olarak orduya katıldı ve Edirne’ye giren ilk kuvvetler arasında yer aldı. Savaş bittikten sonra bir süre daha askeri görevde kalan ünlü mühendis Beykoz Serviburunda yer alan esir kampında kumandanlık görevini yapmıştır. Vecihi Hürkuş kendini bildi bileli uçaklara ilgi duymuştur. Bu ilgisinden dolayı makinist mektebinde eğitim aldı. Eğitimi sonrasında çıkan 1. Dünya savaşına katıldı ve makinist olarak Bağdat’a gönderildi. Gittiği yerde bir uçak kazası geçirdiği için İstanbul’a geri dönmek zorunda kaldı. Daha sonra Yeşilköy’de yer alan Tayyare Okuluna giderek tayyareci oldu. Pilot sıfatıyla ilk deneyimini 15 Kasım 1916 tarihinde yaşadı. Yıl 1917’yi gösterdiğinde Ruslarla savaşmak adına Kafkas cephesine gönderildi. Pilotluk alanındaki maharetleri sayesinde bir Rus savaş uçağını düşürerek Türk tarihindeki ilk savaş uçağı düşüren kişi sıfatını kazandı.

1917 yılında harp sırasında uçağı düşürüldü. Kendisi bu olayda ciddi yara aldı ve düşmana esir düştü. Uçağın alınmasından endişelendiği için uçak düştüğü zaman uçağın enkazını yaktı. Kendisini bir süre esir olarak Hazar Denizinde yer alan Nargin Adasında tutulduğu biliniyor. Adada yer alan Azeri Türklerinin desteğini alarak esir olduğu adadan yüzerek kaçmayı başardı. Karaya çıktıktan sonra yaklaşık olarak 2,5 ay boyunca yürüdü ve Musul’a ulaştı. Daha sonra buradan yurda geri döndü ve 9. Harp Tayyare Bölüğünde görevine devam etti.

Görevi sırasında uçak tasarımı yapmaya karar veren Vecihi Hürkuş, av uçağı tasarımı yaptı ancak devam eden savaş nedeniyle yapmış olduğu çalışmalar yarıda kaldı. İstanbul’un işgal edilmesinden dolayı İstanbul’u terk ederek Kurtuluş Savaşına katıldı. Kendisi kurtuluş savaşı sırasında sivil pilot olarak görev aldı ve başarılı icraatlarda bulundu. Vecihi Hürkuş muharebeler sırasında göstermiş olduğu başarıdan dolayı kırmızı şeritli istiklal madalyası almış önemli bir kişidir. Ayrıca başarısından dolayı TBMM tarafından kendisine 3 defa takdirname verildiği de biliniyor.

Vecihi Hürkuş, ordu bünyesinde jandarma komutanı göreviyle yer alan Ratıp Bey’in kızı Hadiye Hanımefendiyle evlendi ve bu evliliğinden 2 kız çocuğu oldu. Savaş sonrasında uçaklarla ilgilenmeye devam eden Vecihi Hürkuş ilk uçak tasarımında Yunanlılardan kalma bir uçak enkazındaki parçaları kullanmıştır. Üretilen ilk Türk uçağı özelliğini taşıyan bu uçak 28 Ocak 1925 tarihinde Vecihi Hürkuş tarafından üretildi ve uçağa VECİHİ K-VI adı verildi. Ünlü pilot yapmış olduğu bu uçuş sonrasında Vecihi Hürkuş neden cezalandırılmıştır sorusunun sorulmasına neden oldu. Vecihi Hürkuş üretmiş olduğu bu uçağı izinsiz bir şekilde uçurduğundan dolayı ceza almıştır. Türk havacılık tarihi açısından böylesine önemli bir kişiye ceza verilmesi kesinlikle utanç veridir.

Kendisine verilen bu ceza Vecihi Hürkuş’u uçaklardan soğutmasa da ordudan soğuttu ve görevinden istifa etti. Daha sonra uçaklarla daha fazla haşır neşir olabilmek için Türk Tayyare Cemiyetine katıldı. Uzun süre maddi birikim yapan başarılı pilot bir kereste atölyesinde VECİHİ XIV adını verdiği ikinci uçağı yaptı. Bu yaptığı uçakla ilk uçuş deneyimini 27 Eylül 1930 tarihinde yaşadı. Kendisini uzun zaman boyunca yapmış olduğu bu sivil uçağa uçuş izni almaya çalıştı ancak muhatap olacak bir yetkili bulamadı. Bunun üzerine uçağı tamamen sökerek Çekoslovakya’ya götürdü. Kendisi Çekoslovakyalı yetkililerden 23 Nisan 1931 tarihinde uçuş iznini aldı ve uçağının üstüne “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazdırdı. Çekoslovakya’dan uçağını havalandıran Vecihi Hürkuş Türkiye’ye gelmiştir.

Vecihi Hürkuş
Vecihi Hürkuş

Havacılığa olan tutkusunu yeni nesillerin daha da ateşlemesini isteyen Vecihi Hürkuş, 1932 senesinde Vecihi Sivil Tayyare Mektebi adındaki Türk sivil havacılık okulunu açtı. Kendisinin ilk kadın pilot olan Bedriye Gökmen’i de yetiştirdiği biliniyor.

Kendisinin ilerleyen yıllarda yapmış olduğu ARGE çalışmaları sonrasında VECİHİ XIV, VECİHİ XV, VECİHİ SK-X adlı uçakları da yaptığı bilinmektedir. Dönemin iş adamlarından olan Nuri Demirağ kendisine tayyare yapımı için 5000 TL vermişti. Bu desteğinden dolayı 1933 yılında “NURİ BEY” adı verilen VECİHİ XVI kabin uçağı yapıldı.

Vecihi Hürkuş Türk havacılık dünyasının temelleri olarak kabul edilen Hürkuş Havayollarını da kuran kişidir. Yaşanan uçak kaçırmaları nedeniyle bu havayolu şirketi bir süre sonra kepenk indirmek zorunda kaldı. Hayatının son zamanlarını büyük ekonomik sıkıntılar içerisinde geçiren Vecihi Hürkuş, tarih 16 Temmuz 1969’u gösterdiğinde beyin kanaması geçirerek hayata gözlerini yumdu. Ünlü mühendis Vecihi Hürkuş Ankara Cebeci Asri Mezarlığında nur içinde yatmaktadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here