Trombosit yüksekliği ve trombosit düşüklüğü kavramları özellikle kan testi yapan kişilerin dikkat etmiş olduğu kan değerlerindendir. Trombosit genel olarak vücutta meydana gelen kanamaların kanın pıhtılaşmasını sağlayarak durmasını sağlayan parçacıklardır. Kandaki trombosit değerlerinin düşük olması herhangi bir yaralanma esnasında kişinin kanında pıhtılılaşma çok geç meydana geldiğinden dolayı kanamanın geç durmasına neden olur. Aynı şekilde kandaki trombosit değerlerini yüksek olması vücutta meydana gelen kanamaların kısa süre içerisinde durmasını sağlamaktadır. Bu nedenden dolayı trombosit değeri düşük olan kişiler tedavi altına alınması gereken kişilerdir.
İnsan bedeni üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda kanda bulunan trombosit parçacıklarının maksimum 10 gün yaşadığı tespit edilmişti. 10 gün sonrasında yeni trombositlerin kan içerisine dahil olması sağlıklı yaşamak adına önemlidir. Yetişkin bir bireyin vücudunda yaklaşık olarak 400 bin civarında trombosit hücresi bulunmaktadır. Uzmanlar trombosit hücre sayısının 150 bin değerinin altına düşmesi durumunda kişinin ciddi tehlikeleri yüzleşe bileceğini belirtmektedir.
Trombosit üretiminden sorumlu olan organ canlılar için yaşamsal önemi bulunan karaciğerdir. İşlevini tamamlamış olan trombosit hücreleri dalağa gönderilerek burada parçalanır. Dalakta işlevsel bozukluk olması durumunda kandaki trombosit seviyesi ciddi derecede yükselir. Durumun böyle olmasındaki temel neden dalağın trombositleri parçalayamamasıdır. Dalak aşırı derecede çalışacak olursa kan içerisinde yer alan trombositlerin büyük bölümünü kısa süre içerisinde parçalayacağından dolayı kandaki trombosit seviyesinde ciddi manada düşüş yaşanır. Hem trombosit yüksekliği hem de trombosit düşüklüğü istenmeyen bir durumdur ve tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Trombositler kemik iliği içerisinde bulunan megakoryosit adı verilen hücreler aracılığıyla üretilmektedir. Kemik iliğinde meydana gelen problemler sonucunda trombosit üretiminde ciddi derecede dengesizlik meydana gelir. Bu nedenden dolayı kemik iliği ile alakalı problemlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Kan içerisinde yer alan trombosit hücrelerini incelediğimizde bu hücrelerin çekirdeklerinin olmadığını ve renksiz bir yapıda olduklarını gözlemlemekteyiz. Trombosit genel olarak yukarıda da belirttiğimiz gibi meydana gelen kanamaların durdurulmasında aktif rol almaktadır. Ayrıca vücut içerisinde damarlarda meydana gelen yaralanmaları ve zedelenmeleri de trombosit ortadan kaldırmaktadır. Vücutta bir kanama meydana geldiğinde kanayan bölgeye trombosit hücreleri gelir ve birbirlerine yapışarak adeta bir duvar örerler. Bu sayede kanamanın kısa süre içerisinde durması sağlanmış olur.
Trombosit yüksekliği ve trombosit düşüklüğü özellikle kişi yaralandığı zaman hayati önem arz etmektedir. Vücudunuzda bir yer kesildiğinde kanama aşırı derecede uzun sürüyorsa bu durum trombosit seviyenizin aşırı derecede düşük olduğunun göstergesidir. Ciddi bir yaralanma ile karşılaştığınızda kanamanın durdurulamamasından dolayı hayati tehlike yaşamanız muhtemeldir. Bu yüzden günlük yaşam içerisinde her an kaza geçirebilme riskinizin olduğunu aklınıza getirerek kanınızdaki trombosit değerlerini yükseltici yönde tedavi olmanız gerekmektedir. Aynı şekilde trombosit değerlerinin yüksek olması damar tıkanıklığı gibi problemlerin oluşmasına neden olduğundan aynı şekilde trombosit yüksekliğinin tedavisi gerekmektedir.