Fransa’da ortaya çıkan ve kısa süre içerisinde tüm dünya ülkelerine yayılan sürrealizm kavramı, gerçeküstücülük anlamına gelmektedir. Sürrealizm bir akım türü olup özellikle dadaizm akımının etkileri ile ortaya çıkmıştır. Sürrealizm tarihçesine indiğimizde bu akımın André Breton tarafından ortaya çıktığını görmekteyiz. André Breton 1924 yılına gelindiğinde sürrealizm manifestosunu yayınlayarak sürrealizmin ilkelerini insanlarla paylaştı. André Breton’a bu akımı nasıl oluşturduğu sorulduğunda kendisi özellikle önemli fikir aydınlarından birisi olan Sigmund Freud’an aşırı derecede etkilendiğini ve bu etkilenme sonucunda sürrealizm akımını oluşturarak bu akımı edebiyat içerisine soktuğunu belirtmektedir. Sürrealizm akımında özellikle insan ve toplum ele alınmaktadır. Sürrealizm akınını detaylı bir şekilde incelediğimizde bu akımda otomatik yazı metodunun kullanıldığını ve bilinçaltının ilgili akımda aşırı derecede önemli olduğunu görmekteyiz.
Sürrealistler bilinçaltı adı verilen kavramın ahlak, toplum, yasa, din gibi öğelerin bir araya gelmesiyle oluştuğunu söylemektedir. Bu yüzden sürrealistler görülen rüyaların da bilinçaltı etkisi olarak ortaya çıktığını belirtmektedir. Alanında tanınmış olan sürrealistler özellikle görülen cinsel içerikli rüyaların insanların bastırılmış olan duygularını yansıttığını yani bilinçaltında insanların aslında bu tarz şeyleri yaşamayı hayal ettiğini belirtmektedir. Cinsel isteklerin bastırılmasındaki en büyük nedeni ise din kuralları olarak gösterilmektedir. Sürrealistler de bu tip durumlardan yola çıkarak elde edilen verileri toplayıp edebiyat dünyasına aktarmışlardır.
Edebiyat akımlarından birisi olan sürrealizm özellikleri açısından da birçok akımdan farklıdır. Özellikle dil ve üslup konusundaki özellikleri sürrealizm akımının farklı bir akım haline gelmesini sağlamaktadır. Bir sürrealist tarafından ele alınmış olan metini okuyacak olursanız bu metni anlama konusunda aşırı derecede zorlanacağınıza emin olabilirsiniz çünkü sürrealistler anlaşılır anlatımlardan uzak kalmayı tercih etmişlerdir. Ayrıca sürrealist akım etkisiyle kaleme alınmış olan eserleri incelediğimizde bu eserlerde noktalama işaretlerine de hiçbir şekilde dikkat edilmediğini görmekteyiz. Sürrealistlerin böyle bir tutum sergilemesindeki temel neden şüphesiz akılcılığa karşı çıkmalarıdır çünkü sürrealistler insanın içinden geldiği gibi davranması gerektiğini savunmaktadır. Günümüzde özellikle sürrealizmin edebiyat alanında etkisi olan bir akım gibi görünse de bu akımın resim alanında da belirli bir dönem etkili olduğu bilinmektedir. Özellikle ünlü ressamlardan birisi olan Salvador Dali birçok eserini sürrealizm etkisinde oluşturmuştur.
Sürrealizm akımının öncüleri arasında André Breton, Luis Aragon ve Paul Eluard gibi isimler yer almaktadır. Bu kişilerin sürrealizm akımının popüler hale gelmesini sağladıkları bilinmektedir. Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday sürrealizm etkisinde kalarak eserler vermiş olan ünlü Türk sanatçılardır. Sürrealizm özellikleri arasında hiçbir edebiyat kuralına uyulmaması baş sırada yer almaktadır. Noktalama işaretlerinin yazarı aşırı derecede sınırladığı ve bundan dolayı yeterli etkiye ulaşan eserler vermek adına kurallara uyulmaması gerekildiği savunulmaktadır.