Kristof Kolomb Kimdir?

Yaptığı keşifler ile ünlü olan Kristof Kolomb, İtalyan asıllı olup 1450 senesinde Cenova şehrinde dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda gemiciliğe ilgi duymasından dolayı kendisini bu alanda geliştiren Kristof Kolomb dönemin önemi önemli gemicilerinden birisidir. Kristof Kolomb’un ailesi aşırı derecede fakir olduğundan dolayı Kristof Kolomb’un özellikle çocukluk döneminde çeşitli sıkıntılar içerisinde olduğu bilinmektedir. Aile durumunun kötü olmasından dolayı çok küçük yaşlarda çalışmaya başlayan Kristof Kolomb bu yüzden okuyamamıştır. İlk olarak bir gemide tayfa olarak çalışmaya başlamıştır. Tayfa olduğu yıllarda uzak yerlere gitme imkanı olduğundan dolayı çok sayıda ülkeyi gezdiği ve gördüğü bilinmektedir.

Kristof Kolomb Portekiz’de bulunduğu dönemlerde burada yaşam süren bir bayanla tanışıp hayatını bu bayanla birleştirerek Lizbon’a yerleşti. Karısının babası çok sayıda keşiflerde yer almış olan bir gemiciydi. Şüphesiz bu da Kristof Kolomb ile kayınpederinin arasındaki en büyük bağdı. İkilinin uzun süre boyunca oturarak sadece gemicilik üzerine sohbetler yaptığı da bilinmektedir. Keşifler her zaman Kristof Kolomb’un ilgisini çektiği için çok sayıda keşiflere katılmış olan karısının babası dinlemeyi sevdiği kişiler arasında yer almaktaydı. Kristof Kolomb çok eski zamanlarda yaşadığı için ilgili dönemde dünyanın yuvarlak bir şekilde olduğuna insanlar inanmamaktaydı. Her şeye rağmen Kristof Kolomb dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyordu. Dünyanın büyüklüğü konusunda hiçbir fikri olmadığından ötürü de dünyanın yuvarlak olduğu sadece bir hayal olarak aklında kalmaktaydı. Daha önceden hiç keşfedilmemiş olan yerlere gitmek onun en büyük hayaliydi çünkü bu sayede ünlü bir kişi olacağına inanmaktaydı. Gitmek istediği yerlerin başında Hindistan ve Çin gelmekteydi.

Kristof Kolomb dünyada keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda yerin olduğuna inandığından dolayı sürekli olarak yeni yerleri keşfetmek için projeler hazırlıyor ve ülkenin önde gelen kişilerine kendisine destek olmaları adına bu projeleri sunuyordu. 45 yaşlarındayken çevresinde yer alan saygın kişileri hazırlamış olduğu projelere büyük oranda inandırmayı başarmıştı. Ünlü kâşif özellikle Hindistan’a giderek doğu ile batı arasında bir bağ kurmayı düşünmekteydi. Ayrıca batıya giderek atlas okyanusunun içerisinde yer alan keşfedilmemiş adaları keşfetmek de büyük hayalleri arasında yer almaktaydı. Tabii ki ilerleyen dönemlerde destek bularak bu hayalleri gerçeğe dönüştü ve günümüzde ismini sürekli aldığımız kişilerden birisi haline geldi.

Kristof Kolomb projelerini hayata geçirmek için gerekli olan desteği almak adına Portekiz kralı ile defalarca görüştü ancak Portekiz kralı projelerinin sadece bir hayal ürünü olduğunu söyleyerek kendisine destek vermedi. Yaşanan bu olaylar sonucunda Kristof Kolomb ispanya’ya giderek çeşitli aracılar bulup ispanya kralı ile görüştü. İlgili dönemde ispanya ile Portekiz arasında kıyasıya bir rekabet olduğundan dolayı ispanya kralı böylesine çılgın bir denizciye şans verilmesi gerektiğini düşünerek Kristof Kolomb’a destek verdi. Bu sayede Kristof Kolomb projelerini hayata geçirmek için gerekli olan desteği bulmuş oldu.

1942 senesinde 3 gemi ile birlikte yola çıkan Kristof Kolomb günlerce açık denizlerde ilerledi. Gemide yer alan görevlilerin hepsi hapishanelerden çıkarılmış olan kişilerdi çünkü hiçbir özgür vatandaş bu çılgınca maceraya katılmak istemiyordu. Aradan uzun zaman geçmiş olmasına rağmen 78 kişi ile birlikte denizde olan Kristof Kolomb herhangi bir kara parçasına rastlamadı ve bunun üzerine gemide yer alan görevliler isyan ettiler. Kristof Kolomb çok sayıda vaat vererek isyanı durdurmaya çalışsa da bir süre sonra isyancılar birleşerek Kristof Kolomb bu öldürmeye karar verdiler. Bunun üzerine Kristof Kolomb üç gün içerisinde herhangi bir kara parçasına ulaşamayacak olurlarsa geri döneceklerini söyledi. Bunun üzerine gemidekiler üç gün daha bekleyerek bir karayı görmek için uğraştılar. Birkaç gün sonra gökyüzünde kuşlar görülmeye başladı ve denizde tahta parçaları belirdi. Kristof Kolomb yaşanan bu olay sonrasında bir kara parçasına yaklaştıklarını anladı ve kara parçasının ilk gören kişiyi mükafatlandıracağını belirtti. Büyük bir hevesle kürek çekmeye başlayan denizciler sonunda Hindistan yakınlarındaki bir adaya ulaştılar. Ulaşmış oldukları bu adayı işgal eden Kristof Kolomb ilgili adaya san Salvador ismini verdi. Asıl amacı Hindistan’a ulaşmak olduğundan dolayı tekrardan yola çıktı.

Seyahati esnasında Santa Maria yakınlarında gemisi battı ve bu yüzden bugünkü adı olan Haiti odasında uzun süre boyunca konaklama zorunda kaldı. Gemicilerden birisi bir gemiyi kaçırdığı için sadece bir gemi ile ispanya’ya geri dönmek zorunda kaldı. İspanya’ya dönerken yanında adada bulunan yerlilerden birkaç kişiyi aldı ve daha önce hiç görülmemiş olan bitkileri yanında götürüp ispanya kralına sundu. İspanya kralı özellikle altın gibi değerli madenleri beklese de yeni bir ülkeye sahip olduğundan dolayı Kristof Kolomb’a hiçbir şey demedi çünkü kendisi bu duruma aşırı derecede sevilmişti. İspanya kralı yaşanan bu olay sonrasında bulunan yerin ispanya’ya ait olduğunu bir ferman ile duyurdu. Ayrıca Kristof Kolomb bu keşfi sayesinde atlas okyanusunu aşarak dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan kişi unvanını aldı.

İlerleyen yıllarda yapmış olduğu keşifler ile daha çok sayıda adayı keşfetmeyi başaran Kristof Kolomb henüz 56 yaşındayken 1506 senesinde hayata veda etti. Keşifleri sırasında altın bulabilmek için çok mücadele etmiş olsa da kendisi maalesef yükte hafif pahada ağır olan herhangi bir materyale ulaşamadı. Bu yüzden yapmış olduğu keşifler başarısız olarak nitelendirildi ancak değeri günümüzde ortaya konulan bilimsel çalışmalar sonucunda anlaşıldı.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here