Kurtuluş Savaşı zamanında vermiş olduğu mücadele ile tanınan Halide Edip Adıvar, edebiyat dünyası için de bir o kadar önemlidir. Halide Edip Adıvar denildiği zaman akla onbaşı rütbesi gelse de kendisi önemli Türk yazarlardan berisidir. Uzun süre boyunca akademisyenlik yapmış olan ünlü yazar 1919 senesinde ülkemizi düşman işgal ettiğinde halkı mücadeleye teşvik etmek adına yapmış olduğu konuşmalar ile tanınmaktadır. Kendisi bu yüzden dolayı onbaşı rütbesi verilmiş ve tarih sahnelerinde Onbaşı Halide olarak anılmaya devam etmektedir.
Halide Edip Adıvar askeri sınıf içerisinde yer almamasına rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında Kurtuluş Savaşında büyük bir mücadele verdiğinden dolayı kendisine Onbaşı rütbesi verilmiştir. Askeri sınıfta olmayıp askeri rütbe alan eşsiz kişilerden birisidir. Savaşın çetin bir şekilde geçtiği yıllarda halkı ortak bir ses altında toplamak içi Anadolu Ajansı’nın kurulmasında rol oynamış olan ünlü yazar bu kuruluş bünyesinde etkin bir şekilde yazarlık da yapmıştır.
Halide Edip Adıvar 2. Meşrutiyet ilan edildikten hemen sonra yazarlık dünyasında yer almaya başladı. Kendisi çok sayıda roman ve hikaye kitabı yazdığı gibi ayrıca çeşitli tiyatro oyunlarını kaleme aldı. Bu yüzden Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi eserleri ele alınırken Halide Edip Adıvar tarafından kaleme alınmış olan eserlerin üzerinde uzun soluklu bir şekilde durulur. Halide Edip Adıvar kadınların toplumsal yaşamda daha fazla ön plana çıkmasını sağlamak istediğinden dolayı eserlerinde çoğu zaman kadınları ön plana çıkarmaya çalışmıştır. Bu konuda kendisinin büyük ölçüde başarılı olduğu söylenebilir. Türk kadınını modern dünya ile özdeşleştiren Halide Edip Adıvar, eserleri sayesinde Türk kadınının daha değerli hale gelmesinde öncü olan bir kişidir.
Kurtuluş Savaşının ancak milli duygular uyandırıldığı zaman kazanılacağına inanan başarılı yazar bu yüzden Kurtuluş Savaşı yıllarında milli bilinci uyandıracak yönde eserler vermiştir. Sinekli Bakkal adlı eseri en çok bilinen ve en çok sevilen eserlerinden birisidir. Ünlü yazar bu eserinde doğuda kalan değerleri çıkararak batılılara bu değerleri tanıtmaya çalışmıştır.
Halide Edip Adıvar eserleri
Ünü yazarın en ön plana çıkan eseleri arasında yazmış olduğu romanlar vardır. Heyula, Raik’in Annesi, Seviye Talip, Handan, Yeni Turan, Son Eseri, Mev’ud Hüküm, Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Kalb Ağrısı, Zeyno’nun Oğlu, Sinekli Bakkal, Yolpalas Cinayeti, Tatarcık, Sonsuz Panayır, Döner Ayna, Akile Hanım Sokağı, Kerim Ustanın Oğlu, Sevda Sokağı Komedyası, Çaresaz, Hayat Parçaları kendisi tarafından yazılmış olan romanlardır. Harap Mabetler, Dağa Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Seda adlı eserler ise Halide Edip Adıvar tarafından yazılan hikayelerdir. Ünlü yazarı daha iyi tanımanız için sizlere Sinekli Bakkal adlı eser hakkında bilgi vereceğiz.
Halide Edip Adıvar Sinekli Bakkal
Bu kitapta Osmanlı Devleti’nin en önemli padişahlarından birisi olan 2. Aldulhamit devri ele alınmıştır. Romanda Aksaray Semtinde yer alan Sinekli Bakkal sokağında yaşananlar temel konudur. Mahallede yer alan imamın kızı olan Emine babası ciddi anlamda karşı çıksa da sevdiği adamla evlenmek ister ve çabalayarak orta oyun oyuncu olan Tevfik ile evlenir. Babası aşırı derecede sinirlenir ve Emine’yi evlatlıktan reddeder. Uzun yıllar boyunca geçim sıkıntısı çeken Emine ve Tevfik daha sonrasında Tevfik’in dayısından kalma olan bakkalı işletmeye başlar. Emine buranın işletilmemesi için kocasıyla sıkı bir mücadeleye girse de Tevfik bakkalları işletmeye devam eder. Tevfik arkadaşlarına karısının taklidini yaptığı sırada Emine bu duruma görür ve ciddi anlamda içerler. Bunun üzerine Tevfik’ten boşanır ve babasının evine geri döner. Hamile olduğu dönemde kocasından ayrılan Emine bir kız çocuğunu dünyaya getirir ve kızına Rabia ismini verir. Rabia dini ilimler üzerine eğitim alarak hafız olur. Kendisini aşırı derecede güzel bir sesi vardır. Paşanın Hanımı Rabia’nın sesini duyar ve aşırı derecede beğenir. Onu saraya götürerek İtalyan asıllı bir müzisyen olan Peregrini’den ders almasını sağlar. Rabia ders aldığı bu dönemde derinlemesine bir şekilde aşık olur.
Tevfik bu dönemlerde sürgüne gönderilmişti. Tevfik sürgünden döndükten sonra baba özlemi çeken Rabia dedesinin yanına gitmeyerek babasının yanına yerleşir. Babası iktidar karşıtı bir yayın aldığı için bir süre sonra Şam’a sürgün edilir. Rabia bunun üzerine hayatını idame ettirmek adına Sinekli Bakkal’ı işletmeye devam eder. Biricik aşkı olan Peregrini’de Müslüman olur ve Osman ismini alarak Rabia ile evlenir. Yıllar sonra Meşrutiyet ilan edilir ve Tevfik sürgünden döner. Baba, kız, damat ve torunlar Sinekli Bakkal’ı işleterek mutlu mesut bir şekilde yaşamaya devam ederler.