Türkiye’de yerleşme şekilleri genel olarak kır ve kent yerleşmesi olarak sınıflandırılmaktadır. Türkiye’de yerleşme şekillerinin zaman içerisinde artan nüfusa paralel olarak değiştiği ve şekillendiği bilinmektedir. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda bulunan kalıntılar ülkemizin yer aldığı coğrafyada yaklaşık olarak 500.000 yıldan beri çeşitli yerleşmelerin olduğu tespit edilmiştir. Ülkemiz dünyanın en verimli topraklarına sahip olmasından dolayı insanların özellikle yerleşim alanı kurmak adına bu coğrafyayı tercih ettikleri düşünülüyor. Ülkemizde yaşam süren ilk insanlar ülkemizde çok sayıda mağaranın yer almasından dolayı özellikle mağaraları yaşam alanları olarak seçmişlerdir. Barınak olarak kullanılan bu mağaralarda bulunan kalıntılar düşüncelerin doğru olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Zaman içerisinde insanların barınak olarak kendilerini geliştirmesi ile birlikte köy adı verilen yerleşim tipleri ortaya çıkmıştır. Köy yerleşimlerinin bundan 15.000 yıl evvel ortaya çıktığı biniyor. Ülkemizin en eski köy yerleşimleri arasında Burdur ilinde bulunan Hacılar köyü, Konya ilinde bulunan Çumra köyü ve Diyarbakır ilinde bulunan Çayönü köyü yer almaktadır. Türkiye ılıman iklim kuşağında yer aldığı için yaşamaya elverişli coğrafyalardan birisidir. Toprakların verimli olması, iklim şartlarının yaşamaya elverişli olması ve su kaynaklarının yoğun bir şekilde bulunması Türkiye’nin yani Anadolu topraklarının tarih boyunca en gözde yerleşim yerlerinden birisi olmasını sağlamıştır. Günümüzde Türkiye’de yerleşme şekilleri ele alındığında karşımıza kır ve kent yerleşmeleri çıkmaktadır. Şimdi sizlere kır ve kent yerleşmelerini detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağız.
Kır yerleşmeleri: Nüfus miktarı ve yoğunluğu aşırı derecede az olan, ilgili yerlerde yaşayan insanların ekonomik gelir elde edebilmek adına genel olarak tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin gösterdiği yerleşim yerleridir. Ülkemiz sınırları içerisinde bulunan kır yerleşmeleri incelendiğinde karşımıza köy yerleşmeleri ve köy altı yerleşmeleri çıkmaktadır. Köy yerleşmeleri idari yönetimin en alt kısmında yer alır. Köylerde genelde insanlar yukarıda da belirttiğimiz gibi tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile uğraşmaktadırlar. Köylere şebeke suyunu ulaştırmak aşırı derecede zor olduğundan dolayı köylerin kuruluş yerlerini incelediğimizde bu yerlerin özellikleri su kenarlarına yapıldığını görmekteyiz. Ülkemiz sınırları içerisinde bulunan köy yerleşmeleri genel olarak akarsu boylarında, vadi içlerinde, dağ yamaçlarında, deniz kenarlarında ve ovalarda bulunmaktadır. Toprağın verimli olduğu yerlerde bulunan köylerde genel olarak tarımsal faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Dağlık alanlarda yer alan köylerde ise hayvancılık faaliyetlerinin yoğun bir şekilde yapıldığı görülmektedir
Ülkemiz sınırları içerisinde coğrafi alan olarak köylerden daha küçük ve idari yapı olarak köylere bağlı bulunan yerleşme yerleri de bulunmaktadır. Bu yerleşme yerlerine genel olarak köy altı yerleşmeleri denilmektedir. Köy altı yerleşmeleri özellikle aile içerisinde yer alan fert sayısının fazla olduğu ailelerin toplumdan koparak kendi başına hür bir şekilde yaşamak istemesinden dolayı ortaya çıkmıştır. Ayrıca köy yerlerinde çıkan anlaşmazlıklar sonucunda da bazı ailelerin köylerden koparak kimsenin olmadığı yerlere yerleştiği ve bu sayede köy altı yerleşmelerinin meydana geldiği bilinmektedir. Günümüzde köy altı yerleşmelerinin büyük bölümü sadece yaz mevsiminde kullanılmaktadır. Yaz mevsiminden sonra aileler tarımsal faaliyetlerini yerine getirdikten sonra köylerine geri dönmektedir. Ülkemizde genelinde çok sayıda köy altı yerleşmesi bulunmaktadır ve bu yüzden sizlere tüm köy altı yerleşmelerini detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağız.
Mahalle: Herhangi bir köyün sınırları içerisinde bulunan, sürekli olarak insanların yaşam sürdüğü yerleşme yerlerine mahalle denilmektedir. Mahalleler her ne kadar köyden ayrılmış olarak görünseler de bu yerler idare olarak köylere bağlı bulunmaktadırlar. Marmara, Akdeniz ve Batı Anadolu bölgelerinde mahalle yerleşmelerinin yoğun bir şekilde olduğu bilinmektedir.
Yayla: Yayla yerleşmeleri en fazla gözlemlenen köy altı yerleşmelerinden birisidir. Yaylalarda yaşam süren insanların özellikle hayvancılık faaliyetlerini icra ettikleri bilinmektedir. Yaylacılık temiz hava almak isteyen insanların yaylalara ilgi duymasından dolayı turizm faaliyetlerinin yoğun bir şekilde gerçekleştiği yerler arasına girmiştir. Yaylacılığın en çok yapıldığı yerler arasında Kuzey Anadolu dağları, Ege dağları ve Toroslar yer almaktadır.
Divan: bu yerleşme yerleri birbirlerine göre aşırı derecede uzak evlerden meydana gelen yerleşme yerleridir. Birbirine aşırı derecede uzak bir şekilde konumlandırılmış olan bu evlerin bir araya gelmesiyle birlikte mahalleler oluşmaktadır. Kuzey Anadolu’da divan yerleşmelerine sıklıkla rastlanmaktadır.
Mezra: Çok az sayıda evden oluşan, genel olarak tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapıldığı yerleşme türüdür. Bu yerleşme türüne Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sıklıkla rastlanmaktadır. Mezralar geçmişte geçici yerleşmeler arasında yer alsa da insanların, hayat şartlarının aşırı derecede kötüye gitmesinden dolayı mezraları sürekli yerleşme haline getirdiği bilinmektedir. Özellikle kırsal kesimlerde yatırımların az yapılmasından dolayı insanların mezra tarzındaki yerleri sürekli yerleşme yeri haline getirdikleri düşünülüyor.
Kom: Toplamda bir ev ve bir ahırdan meydana gelen, hayvancılık faaliyetlerini yerine getirmek adına köylerden aşırı derecede uzak kesimlere kurulmuş olan yerleşim şeklidir. Kom adı verilen yerleşim şekillerine çok nadir şekilde rastlanılıyor olsa da özellikle Doğu Anadolu’da kom adı verilen bu yerleşmelerini gözlemlemeniz mümkündür.
Ağıl: Ağıllar küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapmak adına etrafı çitlerle çevrilmiş olan üstü açık bir şekilde konumlandırılmış yerleşme türüdür. Ağıl adı verilen bu yerleşme tiplerine Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu topraklarında rastlamanız mümkündür. Devlet tarafından hayvancılığa yoğun bir şekilde destek verilmesinden dolayı ağıl adı verilen bu yerleşme tipinin son zamanlarda artış gösterdiği bilinmektedir. Ağıl yerleşmeleri özellikle otların verimli olduğu bölgelerde görülür.
Oba: Bu yerleşme türü geçici yerleşmeler arasında yer almaktadır. Obalar göçebe yaşam süren insanlar tarafından kurulmuştur. Oba içerisinde yaşam süren insanların hayvancılıkla uğraştıkları bilmektedir. Günümüzde obalar Güneydoğu Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde yer almaktadır. Oba yerleşmelerini incelediğimizde obalarda özellikle Türk halkı tarafından Yörük olarak nitelendirilen insanların yaşam sürdükleri görülüyor.
Sizin de bildiğiniz gibi ülkemizde en yoğun şekilde yer alan yerleşme şekillerinden birisi şehir yerleşmeleridir. Şehir yerleşmeleri kendi arasında sanayi şehirleri, turizm şehirleri, idari fonksiyonlarına göre şehirler ve askeri şehirler olmak üzere sınıflandırılmaktadır. Şehirler nüfusun en çok olduğu yerleşme şekillerinden birisidir. Şehirlerde genel olarak hizmet sektöründe çalışan insanlar yer alır. Ülkemizde sanayi her geçen gün geliştiğinden dolayı özellikle sanayi şehri niteliği taşıyan şehir sayısının hızlı bir şekilde arttığı biliniyor. İnsanların işe olan gereksinimi olanca hızıyla artmaya devam ettiğinden dolayı yapılan yatırımlar çerçevesinde ülkemizin büyük bölümünün sanayi şehri haline geleceğini düşünüyoruz. Sanayi şehirlerinde meydana gelen artış özellikle tarımsal faaliyetlerin yok olmasına neden olduğundan dolayı tarım alanında çalışan insan sayısının sanayi şehirlerinin artmasıyla birlikte azalacağını ve bundan dolayı tarımda dışa bağımlı hale gelmiş bir ülke durumuna geleceğimizi düşünmekteyiz. Yerleşmelerdeki nüfus dağılışını çeşitli faktörler etkilemektedir. Bu konu hakkında bilgi almak için yerleşme dağılışını etkileyen faktörler makalesine göz atmanızı tavsiye ederiz.