Ünlü oyuncu Nejat İşleri Beyin sepsis hastalığına yakalandığının açıklanması ile birlikte sepsis nedir konusu gündeme gelmiş bulunuyor. Sepsis hastalığı belirtileri birçok hastalığa benzemektedir. Ateşin aşırı derecede yükselmedi, sürekli bitkinlik halinin görülmesi ve solunum aşırı derecede hızlanması sepsis hastalığının en çok gözlemlenen belirtileridir. Sepsis tedavisi başlatılmaması durumunda ölümlere dahi neden olan bir hastalıktır. Sepsis hastalığı genel olarak bağışıklık sisteminde aşırı bozulmaların meydana gelmesinden kaynaklanmaktadır. Sepsis hastalığı kişinin başına birden bire meydana gelen olaylar sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Örneğin bir kişiye araba çarptığında vücut kendisini koruma altına almak adına bağışıklık sistemini devreye sokar. Bu tip durumlarda bağışıklık sisteminde bir sorun meydana gelmesi durumunda sepsis hastalığı meydana gelmektedir.
Sepsis, bedenimizin iltihaba karşı yanıtının gayesinin tam tersine organlarımıza tahribat vermesiyle meydana geliyor. İlgili rahatsızlıkla iç dinamikler ve dengeler üzerinde ciddi olumsuz değişimler meydana gelerek bir hayli kritik organ yetersizliği görülebiliyor. Bu septik şok, organ yetersizlikleri erken dönemlerde tespit edilip tedaviye alınmadığı vaziyette ölümlere sebep olabiliyor. Ölümcül bir sorun olduğundan dolayı tespit edildiği andan itibaren tedavi sürecine geçilmesi gerekmektedir.
Sepsis hastalığına yol açan iltihap akciğerler, idrar kanalı, karın, cilt başta olmak suretiyle bedenin rastgele bir mahalinde meydana gelebilmektedir. İltihabın deposu çoğu vakit tespit edilemiyor. Amma velakin bilinen o ki, sepsise neden olan mikropların başlangıcında bakteriler yer almaktadır. Virüslerin, mantarların ve parazitlerin de sepsis problemine neden oldukları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sepsis kan içerisinde yer alan bir problem olduğundan dolayı sepsis sorununun bedenin her yerinde görülmesi muhtemeldir çünkü sizlerin de bildiğiniz gibi kan bedenin her yerine ulaşmaktadır ve bu durum da sorunun büyümesine neden olmaktadır.
Ağız tatsızlığı, ateşin fazlaca düşük veya bir hayli yüksek duruma gelmesi, nabız sayısının çoğalması, kandaki lökosit miktarının az ya da çok yükselişi, rahatsız olan kişinin teneffüs sayısının aşırı çoğalması veya çok az hale gelmesi, sarılık, istifra etme, karında şişkinlik oluşması, uyuşukluk olmakla beraber tüm bunlar rahatsızlığın tahribat verdiği organa ve rahatsız olan kişinin yaşına göre değişiklik gösterebiliyor. Tansiyonun düşmediği, septik şok ve akciğer yetersizliğinin meydana gelmediği evrede hastalık iyileştirmeye başlanırsa ve rahatsız olan kişinin muafiyet sistemi de kuvvetli olup destek verirse geri dönme şansı oldukça yüksektir. Yani her rahatsızlıkta olduğu gibi bu rahatsızlıkta da erken tanı büyük önem arz etmektedir. Çünkü erken müdahale daha çok sayıda organın tahribat görmesini önleyerek yaşamsal riski az hale getiriyor. Bir kişinin sepsis ile mücadele içerisinde olduğu anlaşılırsa kesinlikle hemen müdahaleye geçilmelidir. Bu sayede kişi ölmeden ya da bedeni aşırı derecede zarar görmeden olumsuz etkiler ortadan kaldırılabilir.
Sepsis hastalığını ilk defa duyan kişiler ayrıca bu hastalığın nasıl bulaştığını merak ediyor. Bu yüzden sepsis hastalığı nasıl bulaşır konusuna değinmek gerekmektedir. Bedeninde mikrop bulunan bir kişinin hapşırması ya da öksürmesi sorunun diğer kişilere geçmesine neden olabilir. Sepsis ile mücadele içerisinde yer alan kişilerin kullanmış oldukları eşyaları kullanmak da sepsis bulaşmasında etkilidir. Pazardan alınan gıdaların iyi bir şekilde temizlenmeden tüketilmesi ve pis suların tüketilmesi sepsis hastalığının bulaşmasına neden olan en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Sepsis hastalığına neden olan virüsler kan içerisinde yer aldığından dolayı bu hastalık kan yoluyla da bulaşmaktadır.
Sepsis rahatsızlığı antibiyotik ilaçlarının kullanımına ve yoğun bakım tedavilerinin uygulanmasına karşın dahi iltihap sebepli ölümlerin en çok ortaya çıkma sebebi olarak yer almaya devam etmektedir. Evrende her 3 saniyede bir fert sepsis sebebiyle yaşamını yitirmeye devam etmektedir. Sepsis hastalığı her sene prostat kötü huylu tümörü, göğüs kötü huylu tümörü gibi hastalıklardan daha çok ölüme sebep olabiliyor. Sepsis ile mücadele içerisinde olan hastaların %30 ila 60’ı hastanede yaşamını yitirmektedir. Bu hastalığın etkilerini ortadan kaldırmak aşırı derecede zor olduğundan dolayı yukarıda da belirttiğimiz gibi hastalığın erken teşhis edilmesi hastalık ile mücadele etme konusunda aşırı derecede önemlidir. Sepsis korkulan hastalıklar sınıfında yer aldığından dolayı kesinlikle durum önemsenmeli ve bu doğrultuda önlemler alınmalıdır.