Güdü, birçoğumuz tarafından iç gücü olarak bilinse de psikoloji dünyasında bu kavram canlıların istemsiz bir şekilde çeşitli davranışlarda bulunması anlamına gelmektedir. Ayrıca güdünün çeşitli içsel uyarıcılar ile ortaya çıktığı belirtilmektedir.
Güdü ile dürtü kavramları birçok kişi tarafından farklıymış gibi ele alınsa da aslında her iki kavramın da aynı manaya geldiğini bilmelisiniz. Sizlerin de bildiğiniz gibi canlı organizmaya hem içeriden hem de dışarıdan çeşitli uyarılar gelmekte ve bu uyarılar sonrasında metabolik sistem uyarılardan almış olduğu sinyale göre hareket eder ya da herhangi bir davranışta bulunur. Güdü sonucunda meydana gelen bu davranışlara motivasyon adı verilmektedir. Metabolizmanın motivasyonu yakalaması için güdülerin bastırılmaması gerekmektedir. Güdüler bastırılırsa sistem motive olamayacağından dolayı ciddi bir gerginlik ortaya çıkacaktır.
Güdü üzerinde çok sayıda araştırma yapıldıktan sonra farklı güdülerin olduğu keşfedilmiş ve bilimsel açıdan incelemenin kolaylaştırılması için de güdüler kendi içerisinde fizyolojik ve sosyal güdüler olmak üzere sınıflandırılmıştır. İlgili sınıflandırmalar hakkında makalemizin devamında özet bilgiler bulunmaktadır.
Sosyal Güdüler: Bu güdüler toplum içerisinde yer alan kişilerin sergilemiş oldukları davranışlar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenden dolayı sosyal güdüler sonradan öğrenilen güdülerdir. Hoşgörü ve alçak gönüllü olmak sosyal güdüler arasında yer almaktadır. Sosyal güdülerin neredeyse tamamı her insanda ortaktır. Çünkü güzel olan her şey herkes tarafından benimsenir. Sosyal güdüler de toplum tarafından kabul gördüğünden dolayı herkeste gözlemlenen güdülerdir.
Fizyolojik Güdüler: İlgili güdüler metabolizmanın ihtiyaç duyduğu şeyler sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu güdülerin yerine getirilmesi metabolik faaliyetlerin aksamadan devam etmesi adına önemlidir. Bastırılan fizyolojik güdüler metabolizmada ciddi bir stresin meydana gelmesine neden olur. Örnek olarak susuzluk yaşandığı zaman su içilmesi, açlık meydana geldiği zaman yemek yenilmesi fizyolojik gülere güzel bir örnektir. Fizyolojik güdüleri diğer güdülerden ayıran en önemli özellik bu güdülerin doğuştan olmasıdır. Yani bu güdülerin sonradan öğrenilmesi mevzu bahis değildir. Fizyolojik güdüler özellikle hayvanlarda karşımıza bariz bir şekilde çıkmaktadır. Örneğin daha önceden kendisine yuva yapmak öğretilmemiş olmasına rağmen kuşların aynı bir mimar gibi yuva yapması fizyolojik güdülere örnek gösterilebilir.
Metabolik faaliyetlerin tam anlamı ile yerine getirilmesi için güdülerin bastırılmaması ve yaşamın doğal akışa bırakılması gerekmektedir. İnsanı insan, hayvanı hayvan yapan şeylerin tamamı güdülerden oluşmaktadır. Sosyal güdüler dış güçler tarafından zaman içerisinde yapılan baskılar sonucunda değiştirilse de fizyolojik güdüler canlılık var ettiği sürece bozulmadan kendisini göstermeye devam edecektir.