Emar birçok hastalığın teşhis edilmesinde etkin rol oynayan bir uygulama olduğundan dolayı emar nasıl çekilir konusu emar çektirecek olan kişiler tarafından merak ediliyor. Sizlere tıp dünyasının en önemli uygulamalarından birisi olan emar hakkında bilgi vermek adına öncelikli olarak emar nedir konusuna değineceğiz. Tıp dünyasında Manyetik Rezonans Görüntüleme şeklinde geçen ve makalelerde MR olarak kısaltılan bu uygulama güçlü bir mıknatıs oluşturularak, radyo frekansları aracılığıyla canlı bedeninde yer alan hidrojen atomlarının hareketlerini kaydeden ve sonrasında bu hareketleri yorumlayıp görüntü oluşturan bir uygulamadır.
Emar radyolojik bir görüntüleme yöntemi olup ilk defa 1946 senesinde Bloch ve Purcell tarafından keşfedilmiştir. Keşfedildiği yıllarda insan üzerinde denenmesi mümkün olmadığından dolayı sadece bazı alanlarda kullanılmıştır. Laboratuar ortamında ilk defa 1973 senesinde kullanılmaya başlanan emar, ülkemizde ilk defa 1989 senesinde önemli hastanelerimizden birisi olan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde kullanılmıştır. Emar uygulanırken İnsan bedeninde çeşitli alerjilerin meydana gelmesine neden olacak herhangi bir ilaç kullanımına gereksinim olmadığından dolayı emar günümüzde de birçok insanın tercih etmiş olduğu bir yöntemdir. Düne kadar teşhis edilmesi aşırı derecede zor olan birçok hastalık günümüzde Emar sayesinde kolay bir şekilde teşhis edilebilmektedir.
Vücuda herhangi bir kesik atmadan gerçekleştirilen bir uygulama olan emar kanser hastalığının ne kadar ilerlediğinin tespit edilmesinde, vücut içerisinde yer alan yumuşak dokuların incelenmesinde, kadınlarda meme kanserinin olup olmadığının belirlenmesinde, beyin ve omurilikte meydana gelen hastalıkların belirlenmesinde, çeşitli kalp hastalıklarının tespit edilmesinde ve iç organlarda meydana gelen sorunların belirlenmesinde kullanılan teknolojik bir yöntemdir. Bazı yan etkileri olduğundan dolayı çeşitli sorunları olan kişilere maalesef emar çekilememektedir bu kişiler arasında böbrek yetmezliği olan, aşırı derecede şişman olan, kalp sorunlarından dolayı kalp pili kullanan, dişlerinde diş teli olan, vücudunun herhangi bir yerinde protez bulunan ve işitme cihazı kullanan kişiler yer almaktadır.
Emar çektirecek olan kişi emar çekiminden yaklaşık olarak 8 saat önce yemek yemiş olmalı ve daha sonrasında hiçbir şey yememiş olmalıdır. Bu konu aşırı derecede önem arz ettiğinden dolayı emar çektirmeye mutlaka aç bir şekilde gidilmelidir. Emar çektireceksiniz sadece doktorunuz tarafından sizlere verilmiş olan ilaçları kullanabilirsiniz. Ekstra olarak bir şey almanız emar çekimine engel olacaktır. Emar cihazı metallerden etkilenen bir cihaz olduğundan dolayı emar çekilecek olan kişinin üzerinde hiç bir metal eşya yer almamalıdır. Eğer üzerinizde kemer, kolye, saat ve küpe gibi metaller varsa emar çektirmeden önce bunları çıkarmanız gerekmektedir. Çekilen emardan olumlu sonuçlar alabilmek için kişinin emar çekimi esnasında hareketsiz bir şekilde kalması gerekmektedir. Ayrıca bazen emar çekimlerinde kişinin nefesini tutması da gerekebilmektedir. Nefes tutulmasının önemli olduğu emar çekimlerinde emar çekimini yapacak olan kişi sizlere ne zaman nefesinizi tutup ne zaman bırakmanız gerektiği yönünde bilgiler verecektir.
Emar nasıl çekilir konusu bazı kişilerin emar çekiminden korkmasından dolayı merak edilmektedir ancak emar çekiminde korkulacak bir durumun söz konusu olmadığını belirtmek isteriz. Emar çekimine başlamadan önce kişinin üzerinde yer alan metal eşyalar çıkarılır ve rahatsız olan kişi emar cihazı içerisine girer. Daha sonra hastaya özel olarak tasarlanmış radyo anteni takılır. Emar çekimi yapan kişi gözlemlenmek istenen bölgeyi emar cihazının tam içerisine denk getirdikten sonra emar çekimi başlamaktadır. Genel olarak emar çekimi kısa sürer ancak bazı emar çekimlerinin aşırı derecede uzun oldu da bilinenler arasında yer almaktadır. Makalemizin başında da belirttiğimiz gibi emar içerisinde devasa bir mıknatıs bulunmaktadır. Mıknatısın oluşturmuş olduğu manyetik dalgalar aracılığıyla insan hücrelerinin içerisinde yer alan hidrojen atomları aktif hale getirilir. Aktif hale gelen hidrojen atomları radyo frekansları ile tespit edilerek elde edilen görüntüler bilgisayara aktarılır ve bu sayede kişinin gözlemlenmek istenen bölgesi rahat bir şekilde gözlemlenmiş olur.
